zombies
zombies
zombies
An elaborately dressed undead couple from a low-lying swamp who have succumbed to rot
An elaborately dressed undead couple from a low-lying swamp who have succumbed to rot
A royal family of zombies, decomposing in elegant garments, the scene styled as a classical Renaissance portrait
A royal family of zombies, decomposing in elegant garments, the scene styled as a classical Renaissance portrait
Artistically decaying zombies presented in the style of a classic Renaissance portrait
Artistically decaying zombies presented in the style of a classic Renaissance portrait
Zombies
Zombies
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters battling an army of undead on top of a crumbling skyscraper, with an epic, action-packed sunset as the backdrop
Zombie hunters scaling a crumbling skyscraper in a city overrun by the undead, at sunset with a beautiful orange and red sky
Zombie hunters scaling a crumbling skyscraper in an apocalyptic city overrun by the undead
Zombie hunters scaling a crumbling skyscraper in an apocalyptic city overrun by the undead
Zombie hunters scaling a crumbling skyscraper in an apocalyptic city overrun by the undead
Zombie hunters scaling a crumbling skyscraper in an apocalyptic city overrun by the undead
potato in the garden
potato in the garden
potato head in the garden
potato head in the garden
potato head
potato head
Bir gün, bir uzaylı olan Alien, dünya gezisine çıkmaya karar verdi. İlk durağı bir Türk kasabasıydı. Pazara girdiğinde, renkli sebze ve meyvelerle dolu tezgahlar onu büyüledi. “Bu canlı şeyler, ne ilginç!” diye düşündü. Sebze tezgahının önünde durup, elma ve domateslerin renklerine hayran kaldı. Alışverişten sonra Alien, bir evin mutfağına girdi. Orada, bulaşık yıkayan bir kadını gördü. Kadın, bulaşıkları özenle yıkarken Alien, onun hareketlerini dikkatle izledi. Kadın, “Ellerimle temizlemek, ruhuma iyi geliyor,” dedi kendi kendine. Alien, bu basit eylemin derinliğini anladı; insanlar için temizlik, sadece bir görev değil, bir meditasyon gibiydi. Bulaşıkları yıkadıktan sonra, kadın camları silmeye başladı. Alien, camın üzerinden parlayan su damlacıklarını görünce şaşırdı. “Bunlar, dışarıdaki dünyayı nasıl daha net görebileceğimi sağlıyor!” diye düşündü. Cam silerken kadın, dışarıda oynayan çocukları, kuşları ve güneşin parıltısını izliyordu. Alien, bu basit anların bile hayatı nasıl güzelleştirdiğini fark etti. O akşam, Alien, insanları daha iyi anlamak için öğrendiklerini galaksisine geri taşıdı. Bulaşık yıkarken, pazar alışverişinde ya da cam silerken, her şeyin anlamını keşfetmişti. Artık, dünya insanlarının sıradan anlarında bile büyük bir güzellik bulduğunu biliyordu.
Bir gün, bir uzaylı olan Alien, dünya gezisine çıkmaya karar verdi. İlk durağı bir Türk kasabasıydı. Pazara girdiğinde, renkli sebze ve meyvelerle dolu tezgahlar onu büyüledi. “Bu canlı şeyler, ne ilginç!” diye düşündü. Sebze tezgahının önünde durup, elma ve domateslerin renklerine hayran kaldı. Alışverişten sonra Alien, bir evin mutfağına girdi. Orada, bulaşık yıkayan bir kadını gördü. Kadın, bulaşıkları özenle yıkarken Alien, onun hareketlerini dikkatle izledi. Kadın, “Ellerimle temizlemek, ruhuma iyi geliyor,” dedi kendi kendine. Alien, bu basit eylemin derinliğini anladı; insanlar için temizlik, sadece bir görev değil, bir meditasyon gibiydi. Bulaşıkları yıkadıktan sonra, kadın camları silmeye başladı. Alien, camın üzerinden parlayan su damlacıklarını görünce şaşırdı. “Bunlar, dışarıdaki dünyayı nasıl daha net görebileceğimi sağlıyor!” diye düşündü. Cam silerken kadın, dışarıda oynayan çocukları, kuşları ve güneşin parıltısını izliyordu. Alien, bu basit anların bile hayatı nasıl güzelleştirdiğini fark etti. O akşam, Alien, insanları daha iyi anlamak için öğrendiklerini galaksisine geri taşıdı. Bulaşık yıkarken, pazar alışverişinde ya da cam silerken, her şeyin anlamını keşfetmişti. Artık, dünya insanlarının sıradan anlarında bile büyük bir güzellik bulduğunu biliyordu.
Bir gün, bir uzaylı olan Zorak, dünya gezisine çıkmaya karar verdi. İlk durağı bir Türk kasabasıydı. Pazara girdiğinde, renkli sebze ve meyvelerle dolu tezgahlar onu büyüledi. “Bu canlı şeyler, ne ilginç!” diye düşündü. Sebze tezgahının önünde durup, elma ve domateslerin renklerine hayran kaldı. Alışverişten sonra Zorak, bir evin mutfağına girdi. Orada, bulaşık yıkayan bir kadını gördü. Kadın, bulaşıkları özenle yıkarken Zorak, onun hareketlerini dikkatle izledi. Kadın, “Ellerimle temizlemek, ruhuma iyi geliyor,” dedi kendi kendine. Zorak, bu basit eylemin derinliğini anladı; insanlar için temizlik, sadece bir görev değil, bir meditasyon gibiydi. Bulaşıkları yıkadıktan sonra, kadın camları silmeye başladı. Zorak, camın üzerinden parlayan su damlacıklarını görünce şaşırdı. “Bunlar, dışarıdaki dünyayı nasıl daha net görebileceğimi sağlıyor!” diye düşündü. Cam silerken kadın, dışarıda oynayan çocukları, kuşları ve güneşin parıltısını izliyordu. Zorak, bu basit anların bile hayatı nasıl güzelleştirdiğini fark etti. O akşam, Zorak, insanları daha iyi anlamak için öğrendiklerini galaksisine geri taşıdı. Bulaşık yıkarken, pazar alışverişinde ya da cam silerken, her şeyin anlamını keşfetmişti. Artık, dünya insanlarının sıradan anlarında bile büyük bir güzellik bulduğunu biliyordu.